Aralık: Dünyanın Sofrasına Kurulan En Büyülü Ay

Aralık Dünyanın Sofrasına Kurulan En Büyülü Ay

Aralık: Dünyanın Sofrasına Kurulan En Büyülü Ay

Aralık, sadece takvimde bir ay değil; dünyanın dört bir yanında kendi ritüelleri, kokuları ve masalları olan bir mevsim kapısıdır. Bizde kışın sıcak çorbası, salebi ve kestanesi ne kadar alışıldık bir huzursa, başka coğrafyalarda aynı huzur bambaşka bir tatta, bambaşka bir hikâyede saklıdır.

İşe en kuzeyden başlayalım…

Makale içeriği

İzlanda’da Aralık, 13 gün boyunca her gece bir “Yule Lad”in eve uğradığı bir dönemdir. Bu yaramaz Noel yaratıkları çocuklara küçük sürprizler bırakır. İzlandalılar için bu günler, sıcak kakao eşliğinde hikâye anlatma zamanıdır; karanlık ve uzun gecelerde tarçınla kaynatılan kakao, evin en büyük ısı kaynağıdır. Aralık, İzlanda’da bir içeceğin değil, birlikte geçirilen zamanın tadıdır.

Makale içeriği

Alplerin eteklerinde, Avusturya ve Almanya’da ise Aralık ayının kendine has bir karakteri vardır: “Stollen”. Dışı pudra şekerli bu meyveli ekmek, aslında minik bir gelenektir. Her dilim, Noel’e doğru atılan koca bir adım gibidir. Evlerde pişen stollen’lerin kokusu, sokaklardaki sıcak şarabın (glühwein) buğusuyla birleşince Aralık, kokusunu kilometrelerce taşıyan bir masala dönüşür.

Makale içeriği

Öte yandan Meksika’da Aralık, sokakların rengârenk olduğu “Las Posadas” dönemi demektir. Her köşede piñata sesleri, her adımda tarçınlı “ponche” kokusu… Ponche, tropik meyvelerin kışa meydan okuyan sıcacık halidir. Bizdeki salep neyse, Meksika’da soğuk gecelerin ruhunu ısıtan ponche odur.

Makale içeriği

Japonya’da Aralık, çok daha sade ama çok daha sembolik sofralar kurar. Japonların yılbaşı öncesi hazırladığı “toshikoshi soba”, yılın son akşamında mutlaka yenir. İnce uzun erişteler, uzun ömrü ve bereketi temsil eder. Aralık ayı Japonya’da bir tat değil, bir dilek gibidir; uzun bir eriştede saklanan iyi bir gelecek umudu gibi.

Makale içeriği

Ve İtalya… Aralık’ın belki de en sıcak hikâyelerinden biri burada saklıdır. Pek çok şehirde sokak fırınları odun ateşini Aralık boyunca hiç söndürmez. Çünkü herkes “panettone” için sıradadır. Kuru üzümlü, hafif tatlı, kabarık bu ekmek, İtalyanların dostluğunu da temsil eder. Panettone dilimlemek, biraz da “birlikte yeni seneye yürüyelim” demektir.

İşte Aralık böyle bir ay… Aynı soğuk gökyüzünün altında, yüzlerce şehirde farklı ama birbirine benzer hikâyeler anlatan bir ay. Kimi ülkede bir ekmek, kimi ülkede bir sıcak içecek, kimi ülkede bir kutlama ritüeli… Ama hepsi Aralık’ın tek bir duyguda buluşur: Yaklaşan yeni yıla kalpten hazırlanmak.

Bu yıl biz de sofralarımıza sadece lezzetleri değil, bu hikâyeleri de taşımak istiyoruz. Bir dilim kış keki yerken İtalya’yı; sıcak bir içecek yudumlarken Meksika’nın renklerini; tatlı bir masal anlatırken İzlanda’nın karanlık gecelerini düşlemek için…

Aralık, dünyanın dört bir yanından gelen hikâyeleri aynı sofrada buluşturan bir ay olsun.